Çağdaş demokrasilerde, yerel yöneticiler genellikle yerel düzeyde, yani yerel halkın oy vermesiyle seçilirler.
Ancak bizim ülkemizde henüz üst düzey otoriteler yerel yönetici aday atama ve denetleme yetkisine sahipler. Bu tür durumlarda “atanan yerel yönetici adaylarının işleri zordur”. Çünkü halk ve üst otoritenin denetiminde bölgenin ihtiyaçlarına, toplumun önceliklerine ve otoritenin politikalarına göre şekillenirler.
Karaburun da yerel yönetici adayları, yerel ihtiyaçlara ve tercihlere daha iyi uyum sağlamak amacıyla halk ile işbirliği proje üretmesi, güven veren ve inandırıcı olması gerektiğini düşünüyorum.
Yeni oluşan Karaburun ilçesi yerleşim yeri 1/25000 “Nazım İmar Planı” veya “Bölge Planı” olarak da bilinen tüm plan Karaburun’u ilçesini kapsar. Karaburun’un genel kullanımı, büyük ölçekli yapılaşma alanları ve alt ölçekli planları, ulaşım ağlarını ve alt yapı düzenlemelerini çağdaş bir seviyede kalıcı ve sürdüre bilir “plan notları”, proje ve uygulamaları olan yerel yönetici adayına ihtiyaç vardır.
İmar planlamasının “ÖÇKB sınırı, Nitelikli Doğal Koruma Alanı ve Doğal Sit Alanı” yanı sıra bir dizi hizmet içeren öncelikler, Karaburun’un ihtiyaçları, nüfus yapısı ve turizm artış sayısına, altyapıya ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir. Ancak genel olarak, aşağıdaki hizmetler yeni bir oluşum içinde olan Karaburun ilçesinde öncelikli olabilir.
Çevre Koruma
Altyapı Hizmetleri
Eğitim Hizmetleri
Sağlık Hizmetleri
Güvenlik ve Kamusal Düzen
Kültürel ve Rekreasyon Hizmetleri
Ekonomik Gelişim Hizmetleri
Yeni bir yerleşim yeri olan Karaburun için öncelikler, yerel yönetici adayı ve ilgili paydaşların bir araya gelerek yerel ihtiyaçları değerlendirmesi ve buna göre öncelikler belirlemesiyle şekillenir. Bu hizmetlerin planlanması ve uygulanması sürecinde, yerel halkın katılımı ve geri bildirimleri de önemlidir.
Ancak, genellikle yerel yönetici adayları, toplumun refahını artırmak ve yaşam kalitesini iyileştirmek için çaba gösterirler halkın yerel yönetici seçimi yapma hakkı, yerel yönetimlerin daha demokratik, hesap verebilir ve halkın ihtiyaçlarına daha duyarlı bir şekilde çalışmasını sağlar.
Bu da yerel toplumların daha iyi bir şekilde temsil edilmesini, katılımcılığın artırılmasını ve yerel yönetimlerin etkinliğinin artırılması için demokrasi ve adalete ihtiyacımız vardır.
Adaletli Yerel yönetici ve Mülkiye amiri vicdan ve şefkatin buluştuğu anlarda “insan olmak ne güzel bir şey” dedirtiyor.
Sonuç olarak yerel yönetici adayı seçiminde kazanan yerel halk olmalıdır. İzmir’in şirin ilçesi Karaburun ilçesinde demokrasi ve adalet kavramları birbirini tamamlayan ve güçlendiren unsur olarak her ikisi de toplumun refahı ve insan haklarına saygı duyan bir yerel yönetim anlayışının temelini oluşturan adayın seçilmesini, güven ve huzurlu bir seçim ortamı olmasını diliyorum.
31.01.2024
Hüseyin Yeter